Bölüm 3 Moradon: Dirliş (Hikaye 12)

Knight Online oyununun Hikayesi..

Moderatör: Tardigrada

Cevapla
Aurora
Site Yöneticisi
Mesajlar: 638
Kayıt: 18 Nis 2010 17:58
İletişim:

Bölüm 3 Moradon: Dirliş (Hikaye 12)

Mesaj gönderen Aurora »

Moradon: Dirliş

Güneş dağların arasından kendini gösterirken, Ronark
savaş alanına doğru ilerlemekteydi. Karus ordusunu
kışkırtmak için bağırıyor ve onları nasıl ezip,
öldüreceğini ve ailelerine nasıl işkece çektireceğini
haykırıyordu. Öfkesi dahada büyümüştü. Karus,
Ronark’ı öldürmek için tekrardan hazırdı. Ona
yaklaşırlerken, Ronark halkına döndü ve
beklemelerini emretti. Dünyanın tanıklık
ettiği bu büyük savaşa sahit olacaklardı.

Her yetkin şovalye Pathos ve Cypher'in mahiyetinin kalıntılarını takip ederek katlettikleri yaratıklarla, hem Girakon hem de Ronark'ın hızla büyümesine yol açtı. Yine de bazıları kahramanların nasıl bu kadar güçlendiği konusunda kaygılıydı. Her kazançla Ronark başka hiçbir şeyi umursamadan, çılgınca büyüdü. Girakon, kendinden beklenmeyecek bir şekilde, kendi savaşçılarına karşı nedensiz saldırgan bir tavır sergiledi. Arka odalarda ve karanlık köşelerde kahramanların elde ettiği güçlerle ilgili çarpık ve yanlış birşeyler olduğu fısıldanıyordu.

Ve sonunda Pathos ve Cypher'in son güçleride tükenmek uzereydi. Girakon ve Ronark birbirlerinden güç çalamayacak kadar eşit derecede üstün savaşçılardı. İkisi de kendilerinin ve halklarının kaderlerini belirleyecek olan son bir savaş öngörüyorlardı. Amansız bir kararlılıkla iki taraf da Moradon'a uçuştan sonraki en belirleyici olay olacağını bildikleri savaş için planlarını yaptılar.

Haftalarca El Morad ve Karus orduları savaştı. İki ordu da Lunar vadisinin karşıt taraflarında toplanana kadar, Adream ve Ronark toprakları korkunç savaşlara ve iki tarafın birbirine karşı biriken nefretine şahit oldu. Hücuma geçtiklerinde attıkları naralar cennetten onları izlemekte olan Akara ve Logos'a bile ulaştı.

Mücadelenin en can alıcı noktasında Ronark ve Girakon buluştular. İkisi de birbirini yakmak ve dondurmak üzere cehennem güçlerini topladılar, fakat bu gibi şeyler onları yok etmek için çok yetersizdi. Daha sonraki dakikalar ise yeri sarsıcı patlamaların, buz ve ateşten meydana gelmiş ruhani yaratıkların korkunç feryatlarından oluşan bir bulanıklıktı. Savaş ikisinin düellosunu merkez almaya başladı ve şiddetli bir girdapın içinde yavaşca devinen bir mücadeleye dönüştü.

Daha sonra Ronark kritik darbesini savurdu. Girakon tökezledi ve bu anlık açık onun çöküşü oldu. Ronark, Girakon'un sahip olduğu bütün gücün salınmasına neden olan bitirici vuruşu yaptı. Ronark bu gücü kendine katarken üzerine bir degişiklik geldi. Karardı. Pathos ve Cyper'in kaybolmuş güçleri yeniden birleşti ve Ronark'ın bedeninde yeniden bilinç kazandı. Pathos-Cypher mevcudiyeti yeniden bir bütün olmuştu.

Birden Pathos'un mesajcıları Ronark'ın çevresini sardı. "Sonunda seni bulduk efendimiz. Seni çok uzun zamandır arıyorduk. Emrin üzerine anti-enerjiyi bir araya getirdik. Moradon'daki Crystal'da senin talep etmeni bekliyor." Pathos'un yardakçıları eski efendilerinin ruhu tarafından çekilmişlerdi.

Ronark bütün Adonis'in üzerinden duyulabilecek bir sesle seslendi, "Beni dinleyin, Carnac halkı! Bugün kendi haklı gücümü talep edeceğim. Moradon'a!"

Vardığında Ronark doğruca şehrin ortasındaki dev kristale doğru yürüdü. İçinde bulunan enerjiyi kendine katmak için kullanan sihiri başlattığında mesajcılar belirdi. Onu durdurma girişimiyle, şovalyeler hattı kırıp Ronark'ı öldürmeyi umarak mesajcılara saldırdılar ama hiç sanşları yoktu.

Devam eden kaosun ortasında Akara'nın soğuk sesi yankılandı, "Halkımı yok etmene izin vermeyeceğim. Bugün seni sonsuza kadar tutsak ediyorum!" Ve dünya ateşe dönüştü.

çok sayıdaki volkanik taşlar Carnac'ın eski çekirdeğinden patladı ve hepsi Ronark'ın tepesine düştü. Hepsinin toplam gücü onun bile karşı koyması için çok fazlaydı ve Ronark ezici ağırlığın altında gözden kayboldu. Onu yanan sayısız tabakanın içinden yüzeyin aşağısındaki derinliklerine doğru sürüklediler.

Kısa süre sonra Akara, Ronark'ı hapsedicek olan canlı toprağı döktü. Fakat aceleyle volkanik taşların da takip etmesini emretmeyi ihmal etti. Başlarında yönlendirecek kimse olmadığından dolayı Moradon şehrinin etrafına yayıldılar.

Korkuyla, Logos olayları kayıtsız bir şekilde izledi. Bütün bunların sebebinin Akara ile yapmış oldugu planlar olduğunu hatırlayarak kendini suçladı. Tekrardan yarattıkları yokoluyor ve Moradon'un yıkılması da bunun kanıtı oluyordu. Pişmanlığı onu gizemli boşluklara geri adım atması için zorlamaktaydı, fakat suçluluk duygusu onu önce Moradonu tekrardan yaratmaya zorluyordu.

Herşey tekrardan inşa edildi, çiçekler yeşerdi, yaratıklar yeni yerlerini aldı. Yeni şehir dünyanın derinliklerinde, en saf minerallerin kullanıldığı işçilikle örülmüş duvarlar ve kalelerle gökyüzüne yükseldi. Carnac'ın en iyi kahramanları için büyük sokaklar geniş avlulara açıldı. Yeni ticaret oluşumunu incelemesi için Logos Kaishan'ı görevlendirdi ve onun liderliğinde Moradon zenginleşti.

Akara birkaç gün sonra geri döndüğünde çok öfkelendi ve Logos'un yaptığı bütün herşeyi ele geçirdi. Görünüşe göre Logos onun halkının sadakatini çalmıştı. Bu planları bozmak için, Akara saf yaşam gücünü Delos kalesindeki Merkez Yapıya katarak bütün şovalyelere karşı konulamaz bir güç sağladı. Ayrıca, kaleyi kontrol etmek için dövüşleri ödüllendirmeye başladı. Bir şovalyenin şöhreti artık Delosta büyüyebilirdi.

“Hikaye” sayfasına dön